25 Ekim 2013 Cuma

Üniversitelerde panayır

Üniversite panayırı




Dün mutfak raflarımı düzelttim biraz. 

Yemek takımım yıllar içinde kırıla döküle eksildi. Eksiksiz bir takım için bir kaç yıl daha beklemeyi planlıyorum. Kızlar büyüsün, kırılacaklar kırılsın. O benim tabağım! ben çiçeklide yiyeceğim! ben arılıyı istiyorum! tartışmaları bitsin, o zaman alacağım güzel bir takım. Mutfak dolapları "çingene çalıyor kürt oynuyor" gibi durunca güzel durmuyor tabii. Durmuyor da.... eskilerini ne yapacağım diye düşünüyorum. Evet elbette birisine verebilirim. Ama benim aklıma daha güzel bir fikir geldi. Bu fikrimi de yaymak için face'ime ve çok okunan tüm bloglara yazmanın uygun olacağını düşündüm. Belki beni okuyan bir dekan veya rektör bu projeyi hayata geçirir. 

23 Eylül 2013 Pazartesi

Müge kreşe hala alışamadı :(

bakıcı mı kreş mi?



Müge kreşe hala alışamadı,

Oysa kreşe başlayalı 4 ay oluyor. Oysa en fazla 3 haftada alışır deniliyordu, hala alışamadı.

Kreşe 2,5 yaşında başlamış oldu, bu şekilde devam ederse, hesap ediyorum ilkokul öncesi 4 sene boyunca sabah erken kalkıp belli bir disiplinle güne başlamış olacak. Yani ilk okul öncesi, bir ilkokulu bitirmiş olacak. Çok yazık. Ben bu yaşımda bile sabah erkenden kalkıp dışarıya çıkmaya üşeniyorum. Sabah kalkar kalkmaz kahvaltısını yaptırıyorum, uyku mahmurluğunun geçmesini bekleyecek vaktimiz yok, çünkü annesiyle birlikte hızlı akıp giden hayatın ritmine uymak zorunda.  Artık geç kalkıp, istediği saatlerde kahvaltısını yapma özgürlüğünü, yaşlanıp emekli olana kadar sadece belli günlere sıkıştıracak. Başka şansı yok.

29 Ağustos 2013 Perşembe

Ev alırken nelere dikkat etmek gerekiyor


Dün bütün gün tapu işleriyle uğraştık. Olmadık aksilikler çıktı bol bol tecrübe edindim. Aşağıda yazdıklarımın hemen hepsi başımıza geldi. Başımıza geldikçe de hep "ah keşke önceden bilseydik" dedim. 

Tapuda başımıza gelenler sizlere de yardımcı olur belki düşüncesiye bazı püf noktaları paylaşmak istedim. 

19 Temmuz 2013 Cuma

Çocuklarla arabada yolculuk için harika fikirler


Yaz mevsimindeyiz. Ailede herkesin için kıpır kıpır. Kızları evde tutmak ne mümkün? 

Hafta içi her birimiz birer binaya tıkılı kaldığımız için hafta sonları mümkün olduğunca yeşillikler arasında, toprakla haşır neşir olarak zaman geçirmek istiyoruz. 

Zamane çocuklarının kısacık seyahatlere bile tahamülleri yok. Bir saatlik yolculukların ilk 15 dakikasında "ne zaman geleceğiz?" diye sormaya başlıyorlar, bir saat sonra arabadan inerken sanki 5 saatleri yolda geçmiş gibi arabadan düşe kalka iniyorlar. 

Yıl içinde 2-3 araba seyahatimiz oluyor. Bu sene biraz daha tecrübelendim. Daha önceki çocuklarla yaz tatili yazımda bazı ipuçları vermiştim ama arabayla seyahat konusuna pek değinmemiştim. Bugün arabayla seyahat konusunda bazı önerilerde bulunmak istiyorum. 

18 Temmuz 2013 Perşembe

Çocuk kitaplarını seviyorum

çocuk kitapları, çocuk ve kitap

Kızların biirrrr sürü oyuncakları var. 

Sanki çocuklar doğmadan önce birisi gelip bizimkilerin kulağına şöyle demiş "her kim ki en çok oyuncağı (şekeri çikolatayı dondurmayı da saymak lazım ama başka bir yazıda artık) alır o kişi çocuğun gönlüne taht kurmak suretiyle en mutlu ebeveyn olacaktır. Gururla söyleyebilirimki ben listenin en sonundayım. Ev oyuncakçı dükkanı gibi ve bu beni çok rahatsız ediyor. 

Bence evimizdeki oyuncak miktarı yeterinden fazla. Ha! bir de bu oyuncaklarla oynansa içim yanmayacak. En eğlendikleri en sevdikleri oyuncaklar benim tencere tavalarım. Ne anladım ben dünyanın parasını verdiğimiz o oyuncaklardan. 

Ben bol bol kitap alıyorum ve aldığım her kitap küçük cadılar tarafından tekrar tekrar okutuluyor. 

Anne "1" ailenin geri kalanı  "0".

Kitapları alırken konusuna, vermeye çalıştığı mesaja, çizimlere, dikkat ediyorum. Sanırım bu dikkatim ve özenim işe yarıyor, çünkü her akşam en az 2 kitap (yakın zamana kadar 3 kitaptı) okunmasını istiyorlar. Onlarca defa (hatta bazısını 40 kere okumuşumdur) okunduğu halde aynı heyecanla dinliyorlar. 

16 Temmuz 2013 Salı

Müge kreşe gitmek istemiyor :(



Müge tam 2 yaş 7 aylık, Begüm'ü (6) de aynı yaşta kreşe vermiştim. 

İlk çocuğun daha çok fotoğrafı ve yepyeni giysileri oluyor ama ikincilerin de daha olgun, daha sağduyulu, daha tecrübeli, bilinçli anneleri oluyor. Ben olsam ilk çocuk olmayı asla istemezdim. 

Birinciler daha ağırbaşlı olurken küçük kardeşlerin ailenin fırlaması olmasının, büyük çocuk için asla söz konusu olmayacak taleplerin, küçükler için el şıklatarak elde edilecek kolaylıkta olmalarının nedeni bence anne-babaların ikinci çocukta karşılarındakinin aslında "küçük boylu bir yetişkin" değil "her şeyleri minnacık olan farklı dünyasında masum masum yaşayan bir insan" olduğunu fark etmelerinden kaynaklanıyor.

10 Temmuz 2013 Çarşamba

İdeal Kreş Nasıl Olmalı?

Çok ağlıyor..."ama ben seni bulamadım" diyor.... "ben de seninle işe geliyim" diyor. Her cümlesi ok gibi. Kendi gözyaşları sicim gibi akıyor. Begüm'de de yarım saat kalıp konuşup ikna ederdim aynı şeyi Müge'ye de yapıyorum. Begüm'de de işe yaramazdı Müge de de yaramıyor. gitme diyor.

Kreşimiz çok güzel. Kreş binası olarak inşa edilmiş. Minnacık, tek katlı, sevimli bir yapı. Nerdeyse 20 yılllık bir kreş, sahibi de öğretmenler de gayet tecrübeli. Bence civarda verilebilecek en sevimli en sıcak kreş mekanı. Bence sıcak bir mekan ama ya kızlarım için. Onlar ne düşünüyor acaba. Bukadar ağladığına göre benim düşüncelerimi paylaşmıyor.

Ben çocuk olsam nasıl bir kreşte olmak isterdim?