18 Haziran 2013 Salı

Bir annenin delirme aşamaları nelerdir?

yaramaz çocuklar, deli anne, çocuklar


Akşam saat 17.30 sokak kapımızın önündeyim birazdan kapıyı çalacağım ve yaklaşık saat 22.00'a kadar sürecek olan maraton başlayacak....Zırrrrr



- Ben açacağım
- Yaaaa ben açıyyyiim
-Çekilll Anneeee bana ne getirdin?
-Anne bak napııyyoommm
-Yaaa MÜGEEEE bir sus anne bana ne getirdin?
-Durun kızım bi ayakkabılarımı çıkarayım
-O torbada ne var anne?
-Ekmek, yeşillik, yumurta bitmiş bir de yumurta aldım
-Anne bana şeker ver
-Yemekten önce şeker yemiyoruz Mügeciğim, Begüm sen yüzünü mü boyadın?? kızım bütün makyaj malzemelerimi bozdun. Hepsi kırıntı haline gelmişler :( 
-Yaaaa ben de şeker istiyorum
-Begümcüğüm az sonra yemeği hazırlayacağım durun da bi içeri gireyim
(Begüm kendini yere atar)
-yaaa ben şeker istiyorum, hiç bir şeye izin vermiyorsun, ne kötüsün ööffff
-Kızım bir elimi yüzümü yıkayayım lütfen yaaaa
- Anne bak ben koltuğa çıktım, Beguuummm sen de gel
-Hayır düşersiniz Müge. Üstümü çıkarıp hemen geliyorum
-Müge hadi gel bütün koltuk minderlerini yere atalım üzerinde oynayalım
-Hayır çocuklar kanepenin kasnağına falan ayağınız girer, ayrıca sonra toplamıyorsunuz da izin vermiyorum
-Ya hheeep senin dediğin mi olacak, hep senin dediğin oluyor herşeye hayır diyorsun.oooofffffff

Sağımdaki uzman görüşlerini alan melek "açıklama yap, hayır kelimesini kullanma" diyor solumdaki meleğin niyeti ise oldukça kötü. 

- Anneeeee yemek hazır olana kadar bilgisayarda oynayabilirmiyim.
- Bugün yarım saat oynamışsın. Günde en fazla yarım saat oynuyoruz bilgisayarı biliyorsun. O yüzden oynayamazsın.
- Ya ooofff yaaaaa hep senin dediğin mi olacak?
-Hayır evin kur...Müge niye pantalonunu çıkardın kızım?
-Giymiyceeemm
-Çoraplarını da çıkarmışsın, hadi gel giyelim
-Giymiycceeeem,,, yaaa off yaaaa (Ablasının vurgulamalarının birebir aynısıyla)
-Anne lüüüttffeeen bilgisayarda oynamak istiyoruuumm nnoolluurr çok canım sıkılıyor benim.
-Gel birlikte sofrayı hazırlayalım. Hani geçen gün hazırlmıştın ya gel gene güzel bir sofra hazırlayalım
-Hayır gelmiycem işte madem sen benim dediğimi yapmıyorsun ben de senin kurallarına uymayacağım

Uzman görüş ne diyordu???? sayfa ....çocuk "hep senin dediğin mi olacak dediğinde ona evin kuralları olduğunu söyleyin. Birlikte yaşarken herkesin belli kurallara uyması gerektiğin anlatın". Tamam dersimi hatırlıyorum..

-Begümcüğüm herkes her istediğini yapamaz. Ben de şuanda yemek yapmak istemiyorum ama bu ailede yapılan iş bölümünde bana düşen görevlerden bir tanesi de yemek yapmak (diğer işlerin hepsi de benim görevim gibi geliyor ya neyse)
- Başka ne işler yapıyorsun mesela?????? ha anne ne işleri yapıyorsun?????? 

Aman tanrım sonu gelmeyecek geyik muhabetine başlıyoruz. İçimdeki canavar hala bastırıyor "abla bırak şuna bi şarlayayım, gitsin odasında oyun falan oynasın, bi kafan dinlensin, şımartıp tepene çıkardın) uzman melek ( hayır hayır n'apmıyoruz? çocuklara orantısız güç kullanmıyoruz. Her şeyi açıklıyoruz. Onlar da bir birey), hah merhamet ve sevgi kelebeği meleğim de geldi işte (Güneş bu çocuklar akşama kadar seni görmüyorlar özlüyorlar tabii. napaccaan mecbuurrr, yorgunluğunu bir kenara at sohbet et)

- Sen biliyorsun benim görevlerimi. Bir görevim de evde iş bölümü yapmak, herkese kendi görevlerini hatırlatmak seninki de bana bazen yardım etmek. Beraber yemek yapalım mı anneciğim? Bugün Migros'a gitmişsiniz? neler aldınız.

-hıh söylemiycem işte.Bilgisayar oynamama izin yok, minderleri indirmeme hayır diyorsun, şeker vermiyorsun her şeye hayır diyorsun.
-Gel bak salata yapalım, ben soğanları doğrarken....
-Tamam yardım edeceğim ama soğanları ben doğrarım o zaman.
- Kızım nasıl doğrayacaksın soğanları? elini kesersin.
- Bak!!! gördün mü herşey senin istediğin gibi oluyor. Topuklu ayakkabıya da izin vermedin.

Anneeee kakam geldi,
-Dur Müge ellerimi yıkayıp geliyorum. Bekle annem tut biraz
- Hadi bakalım, sen yap ben geliyorum, yemek yanacak tamam mı Müge???
- Hayır bekle sen de benimle otuyyyyy
- Dur o zaman yemeğin altını kapatayım
- Gitmeeee, ottuuuuuuuuyyyyyyyy
- hah geldim. Mügeciğim ben silerdim totonu anneciğim niye beklemedin. Dur kaka olmuş her yer
- Bakkkiiimm
-Begüm dur kızım zaten tuvalet küçücük üçümüz sığmayız.
-Beguum bakmasın gitsin
- Tamam Müge dur şurayı bi yıkayayım
- Müge ben göndereceğim kakanı
- Hayır anne ben göndereceem Begum göndertmesiinnnn
-Ben göndericeem işte,, nana na na....
-Tamam Müge sen gönder herkes kendi kakasını kendi gönderecek. Begüm çık dışarı (benzer kavga için BAKINIZ DAHA ÖNCEKİ YAZIM).
-Yaaa sen Mügeyi daha çok seviyorsun.
-Kızım ne alakası var. İnsan bir başkası tuvalete girince arkasından girer mi ayıp. Öğretemedim mi ben sana bunu.

"işime geri gitmek, 18 yaşına geldiklerinde geri gelmek istiyorum". uzman görüş ne diyor? sayfa.... çocuklar genelde üzgün olduklarında hırçınlık yaparlar. Ne kadar üzgünlerse o kadar agresif olabilirler. .

- Gel bakiim sen benim kucuma bi otur ne istiyorsun, anne kuzusu?
-Sen Mügeyi benden daha çok seviyorsun.
-Ben ikinizi de çok seviyorum. Müge içeride kendi kendine oynuyor sen ise yapılmaması gereken ne varsa gelip istiyorsun, ben de hayır demek zorunda kalıyorum. Gel beraber sofrayı hazırlayalım hadi.
- Hayır ben yardım etmek istemiyorum. O zaman televizyon seyredebilir miyiz Mügeyle?

uzman melek (hayır hayır, TV çok zararlı, bugün kimbilir kaç saat seyretti, yeter artık), içimdeki canavar (kızım bırak seyretsin, belli ki senin başının etini yiyecek. Sen de bi kafanı dinle, yemeğini yap sakin sakin, sonra oynarsınız).

- Tamam ama sadece 45 dakika, saat şuraya geldiğinde TV kapanacak.

Ooohh huzur  huzuuuurrrrrr. TV'nu icat eden kardeş, allah senden bin kere razı olsun. Sonra da okulu icat edenlerden allah razı olsun.

yaramaz çocuklar, deli anne, çocuklar,



-hadi bakalım yemek hazıırrrrr
-Ben yemiiyycceeemmm
-anne TV karşısında yiyebilirmiyim
-Hayır Begüm olmaz, hadi herkes sofraya Müge yemiyeceksen yeme.
-Yaaaaa ben burda yemek istiyorruuummmmm
- Hemen sofraya
- Ben de yemiyeceğim o zaman.
- Tamam bu arada TV kapatma saati yaklaşıyor ona göre.
- hıııhhh ne yemek var.
- Sana köfte yaptım, biz de karnıyarık pilav yiyeceğiz.
- Hergün köfte yapıyorsun.
- Hayır ben hergün evde değişik yemekler yapıyorum ama sen sadece köfte, pilav ve makarna yiyorsun. Başka bir şey istersen seve seve yaparım.
- Müge niye çoraplarını çıkardın. Koş getir giydireyim. Şortunu da getir.
-Giymiiyycceeeemmmmmmm
-Begüm benim ellerim pis, çekmeceden yeni bir çorap alırmısın diğerlerini sonra bulurum
-Yapmıycam işte
- Tamam ben getiririm. Müge hadi sen de otur.
-Ben buraya oturacağım.
-Herkesin yeri belli
- Anneeeeee Müge salata tabağını kendi tarafına çekiyor
- Salata tabağı bakın tam bu çizgi üzerinde duracak. Kimse dokunmasın.
- Annneeeee Müge dokunuyyoooooo
- OOFffff allahımmmm şimdi çıldıracağımmmmmm
- Müge çabuk otur yerine de ye şu yemeği ye yemiyeceksen de kalk.
-Müge niye yemiyor??
- Sen de yeme o zaman ama ikinize de yatana kadar başka yemek yok. Ne şokellalı ekmek ne patlamış mısır hiç bir şey yok. Açsanız oturun yiyin. Benim görevim sofrayı kaldırdıktan sonra biter.
- Vermezsen verme babam verir. di mi baba??? 
- Tabii kızım
- Tamam o zaman herkes özgür. Ben yapmam. Mutfağı da bıraktığım gibi isterim. 
- ben de çikolata istiyyoooommm yemek yemiyceeemmm 
- Tamam ikiniz de yemeyin ama bana müsade edin, ben yiyeyim
- Anne dinazorlar mı daha yeşill yoksa kurbağalar mı???
- Bilmiyorum kızım. Eminim bazı dinazorlar bazı kurbağalardan daha yeşildir. Begüm bi müsade edermisin haberlere bakmak istiyorum
- Yaaaaaaa söyle dinazorlar mı kurbağalar mı?, bizim sınıfta zeynep var onun babası dinazorlar demiş (adamın artık bıçak kemiğine nasıl dayandıysa)
- Evet doğru söylemiş
- Bence kurbağalar yeşil
- Haklı olabilirsin. Begüm bi saniye nolur şu haber????
- tamam kızım neyse kaçırdım haberi. Sen her ikisini de gördün sence hangisi daha yeşil. 
- Bilmiyorum, ben içeri gidip tv seyredebilir miyim?

evveeetttt ben yazarken siz okurken yoruldunuz değil mi? daha bu ilk saatlerim geriye kalıyor 2-3saat . Kontrol benden çıkmış durumda. Kızlarımla zaman geçirmek istiyorum. Ama son zamanlarda ne olduysa ipin ucunu kaçırmış durumdayım.  Bazen faaliyetler yapıyorum, o zaman yumuşuyorlar. Evde bir sakinlik oluyor. Dünyanın en huzurlu merkezi evimmiş gibi geliyor. Ama son bir iki haftadır evim tımarhane gibi. Baş deli de benim tabikii. Ooff yazarken bile içim sıkıldı. Maratona katılmama 3 saat var :( 


















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder