3 Haziran 2013 Pazartesi

Tabiat ana

Yüreğimi titreten çocuk kitapları
(1963'de yazılmış ) 

Doğayı, doğanın insana karşılıksız verdiğini bir tek bu tamlama anlatabilir sanırım "TABİAT ANA". Ne olur bu kitabı çocuğunuza masal olarak anlatalım. Anlatalım ki, çocuklar doğanın insan için ne kadar önemli olduğunu, doğanın ne kadar savunmasız olduğunu anlayarak büyüyen yetişkinler olsun.

Kitap çok güzel başlıyor ne yazık ki çok da gerçekçi bitiyor.Benim kızım sonunda hüzünlenince hemen sonunu başka türlü toparlayarak durumu kurtardım :)
Küçük bir çocukla birlikte büyüyen bir ağacın öyküsü. "Ağaç ve çocuk". İnsan yavrusu küçükken sadece ağaçla birlikte oynayarak mutlu olurken çocuk büyüdükçe mutlu olması için ağacı tüketmesi gerekiyor. Sonunu tahmin edersiniz herhalde. Resimleri son derece yalın, basit, anlatımı güzel. Konusu ise son derece felsefi. Bazı büyüklerin bile mutlaka okuması gereken bir kitap!!!. Çok güzel bir aşk masalı için arkanıza yaslanın, umarım bu sefer kitabın sonunda göz yaşlarıma hakim olabilirim.


Kitabın adı (giving tree) ben "bağışlayan ağaç" olarak çevirdim. İngilizcesi benden iyi olan arkadaşlarımdan rica etsem hem başlık için hem de geri kalanı için beni düzeltebilirler mi acaba?. Sevgili www.miniklerveanneleri.com kitabın türkçesini bulmuş. Çok güzel bir çeviriyle kitabın adı "Cömert Ağaç" olmuş. İnternetten bulabilirsiniz. Resimlerine google image'a "giving tree" yazarak bakabilirsiniz. Kitabın genelini çevirdiğimi sanıyorum. Masalı zenginleştirerek çocuğunuza anlatabilirsiniz. 


Yüreğimi titreten çocuk kitapları


Once there was a giving tree who loved a little boy.
(Bir zamanlar bağışlayan bir ağaç vardı bir oğlan çocuğunu çok sevdi)

And everyday the boy would come to play
(Çocuk her gün gelip oynardı)

Swinging from the branches, sleeping in the shade
(dallarında sallanır, gölgesinde uyurdu)

Laughing all the summer’s hours away.
(Tüm yaz boyunca saatlerce gülerdi)

And so they love,
Oh, the tree was happy.
Oh, the tree was glad.
(birbirlerini çok seviyorlardı, ağaç mutlu ve memnundu)

Yüreğimi titreten çocuk kitapları

But soon the boy grew older and one day he came and said,
(Ama bir gün çocuk büyüdü ve geldi dedi ki;)

"Can you give me some money, tree, to buy something I’ve found?"
(Birşeyler alabilmem için bana biraz para verir misin 

ağaç?)

"I have no money," said the tree, "Just apples, twigs and leaves."
(Benim param yok, dedi ağaç, sadece meyvelerim, dallarım ve yapraklarım var)

"But you can take my apples, boy, and sell them in the town."
(Ama benim elmalarımı al, çocuk, ve onları şehirde sat)

And so he did and
Oh, the tree was happy.
Oh, the tree was glad.
(Çocuk yaptı, ağaç mutlu ve memnundu)

But soon again the boy came back and he said to the tree,
(Yakın bir zaman sonra çocuk geldi ve ağaca dedi ki;)

"I’m now a man and I must have a house that’s all my home."
(Ben artık bir erkeğim, yuvam olacak bir eve sahip olmalıyım)

"I can’t give you a house" he said, "The forest is my house."
(sana bir ev veremem dedi, benim evim orman)

"But you may cut my branches off and build yourself a home"
(Ama benim büyük dallarımı keserek kendine bir ev yapabilirsin)

And so he did.
Oh, the tree was happy.
Oh, the tree was glad.
(Çocuk yaptı, ağaç mutlu ve memnundu)

And time went by and the boy came back with sadness in his eyes.
(zaman geçti çocuk gözünde hüzünle geri geldi)

"My life has turned so cold," he says, "and I need sunny days."
( hayatım çok boş, mutsuz, dedi çocuk, biraz heyecana ihtiyacım var)

"I’ve nothing but my trunk," he says, "But you can cut it down
(Sana gövdem dışında verebileceğim hiçbir şey yok, kes onu)

And build yourself a boat and sail away."
(ve kendine bir kayık yaparak gez onunla)

And so he did and
Oh, the tree was happy.
Oh, the tree was glad.
(Çocuk yaptı, ağaç mutlu ve memnundu)


And after years the boy came back, both of them were old.
(Yıllar sonra çocuk geri geldi, ikisi de yaşlanmıştı)

"I really cannot help you if you ask for another gift."
(Eğer bir başka şey istiyorsan inan sana verebilecek 
hiçbir şeyim kalmadı)

"I wish that I could give you something. But I have nothing left to give you."
(Sana bir şeyler verebilmeyi inan çok isterdim, ama gerçekten sana verebileceğim hiçbir şeyim kalmadı)

"I’m nothing but an old stump now," said the tree.
(artık sadece yaşlı bir kütüğüm dedi ağaç)

"I do not need very much now, just a quiet place to rest,"
(Oğlan, benim artık hiçbir şeye ihtiyacım yok, sadece dinlenebileceğim huzurlu bir yer)

The boy whispered, with a weary smile.
(diyerek fısıldadı bitkin bir gülümsemeyle)

"Well", said the tree, "An old stump is still good for that."
(iyi  öyleyse, dedi ağaç, yaşlı bir kütük bunu için çok iyidir)

"Come, boy", he said, "Sit down, sit down and rest a while."
(gel çocuk, gel ve dinlen biraz dedi ağaç)

And so he did and
Oh, the trees was happy.
Oh, the tree was glad.

(Çocuk yaptı, ağaç mutlu ve memnundu)


4 yorum:

  1. Merhaba,
    Bence her çocuğun hatta yetişkinin kütüphanesinde bulunması gereken bir kitap. Sayenizde haberim oldu. Teşekkürler... Bu arada kitabın türkçesi de "Cömert Ağaç" adıyla yayınlanmış.
    http://www.dr.com.tr/Kitap/Comert-Agac/Shel-Silverstein/Cocuk-ve-Genclik/Okul-Cagi-6-10-Yas/Cocuk-Oyku-Hikaye/urunno=0000000295047

    YanıtlaSil
  2. Tabii yaaa "cömert ağaç" en güzel isim bu olabilirdi. Dün işlerim o kadar yoğundu ve ben bu kitabı tanıtmak için o kadar sabırsızlandım ki, iki arada bir derede çevirisini yaptım. Kendi yazdığım isim hiç içime sinmemişti zaten. Çok teşekkür ederim. Size bir kitap daha tavsiye edebilir miyim? "Love you forever". Bunun türkçesi gerçekten yok. Bu da insanın doğumundan itibaren nasıl büyüdüğünü anlatıyor. Her iki kitap da çocuklara zaman kavramını anlatmak açısından çok faydalı diye düşünüyorum. Yakın zamanda bu kitabı da tanıtacağım. sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. Süper tam da aradığım şey. Çünkü kızım bu aralargene bitmek bilmeyen sorularını sormaya başaldı. En geçen akşam Biz nasıl büyürüz? Madem hep büyüyoruz anneannem niye küçük. Nerdeyse onun omzuna geliyorum dedi.:)Araştıracağım. Teşekkürler:)

    YanıtlaSil
  4. :) Nokta atışı yapabildiğime sevindim. Umarım beğenirsiniz, işinize yarar. İngilizce kitapları kızlarıma okuyamıyorum ama konularından ilham alıp gece masalları yazabiliyorum :)

    YanıtlaSil