2 Mayıs 2013 Perşembe

Kızlarım sanki benim aynam


Dün anneannesi büyük kızımı Kuğulu Park'a götürünce ben de küçük kızımı Gordion'a götürdüm. Kızlarımla teker teker zaman geçirmek çocuğumu tanımak açısından benim için daha verimli oluyor. Dün kendi kendime karar verdim, her hafta 2 saat birisiyle 2 saat diğeriyle zaman geçireceğim. Çalışmaya başladığımdan buyana kızlarımın gelişimini biraz daha zor takip eder oldum. Dün küçük kızımla alışveriş merkezini gezdik, dondurma alıp yedik o sırada da sohbet ettik.
Kızım- O araba nereye gidiyor?
Ben - Kızılaya'mı gidiyor acaba? 
Kızım - Beni de kızılay'a götür, 
Ben- Götürürüm tabii, anneciğim bana da dondurma verir misin? 
Kızım- Veririm tabii, Anne şurda yiyelim (ilerdeki bir bankı gösteriyor o tarafa giderken iki basamaklı bir merdiven var o merdivenden inerken basamağa oturacak sandım)
Ben - Orası pis anneciğim oturma o pis yerlere
Kızım - Oturmayacağım bi dur bekle burdan ineyim.

Kızım benim kelimelerimle bana sabırlı olmamı söylüyordu. 
Empati ve sabır sonradan edinilen özelliklermiş. Ben karakter özelliği olduğunu düşünüyordum, şu sıralar çocuklarımla düşünerek konuşmaya daha çok özen gösteriyorum. 
- Oyuncaklarını topla YERİNE 
- Odanız çok dağınık görünüyor, nasıl yapsak acaba?

- Ayakkabılarını ayakkabılığa koy! Hemen! YERİNE
- Bu ayakkabılar artık evlerine girmek istiyorlarmış. Benim sahibim lütfen beni sıcak yuvama koyabilir mi? 

- Yemekten önce çikolata yok YERİNE 
- aaa vermez olur muyum, yemeğini yesin ben kızıma hemen çikolata vereceğim 

Ne yazık ki empati eğitimime daha yeni başladığım için ikinci pembe cümleleri günde ancak 3-4 kere kullanırken ağız ve beyin alışkanlığım olan birinci cümleler oohhooooo. Gene de azimliyim, 6-7 yılda epey toparlayacağımı düşünüyorum :)   

Alınan Ders ; Yazmaya gerek var mı "ne ekersen onu biçersin" 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder