27 Mayıs 2013 Pazartesi

Su çiçeği mi?


Geçen salı Begüm'ün çenesinde küçük bir sivilce çıktı. Koparma! oynama! uyarılarıma rağmen kızım onu epey bir kurcaladı. İki gün sonra bu defa karnında bir sivilce çıktı "bugünlerde çok çikolata yedi" şeklinde yorumladım. Akşam üstü annem aradı Begüm biraz halsiz saat 3'de uyudu dedi, "Allah Allah öğlen uykusunu 2,5 yaşında bıraktı eğer öğlen uyuyorsa gerçekten de hastadır" 5'de eve gittiğimde hafif ateşi vardı. Çenesindeki yara da sanki biraz daha kızarmıştı. Sırtım kaşınıyor dedi, kürek kemiklerinin ortasında bir küçük sinek ısırığı. Evde bir böcek mi var acaba? diye düşünmeye araştırmaya başladım. Cuma günü gayet iyiydi okuluna gitti, akşam üstü eve geldiğinde halsizmiş. Karnında bir iki tane daha sivilce çıkmış. Herhalde dünkü ateşlenmesinin etkisiyle oldu diye düşündüm. Cuma akşamı iyice güçten düştü. Akşam kucağıma aldım yüzünde oyunlar yaptım yatağına gönderdim o pijamalarını giyerken ben de iki tabak yıkadım, odasına gidip, iyi geceler öpücüğü verirken bir baktım kaşında kocaman bir kızarıklık ucu da su toplamış gibi. Çocuk huysuzlanmaya ve halsizleşmeye de başladı. Uyur uyumaz internete baktım. Bir sürü şey olabilir ama bakıyorum bizimki en çok su çiçeğine benziyor.
Sabah uyandığında artık benekler iyice artmıştı. "Anne ne hastası olmuşum ben?" diye sordu "Hiç bir fikrim yok anneciğim az sonra seni doktora götüreceğiz akşam internete baktım su çiçeği diye bir hastalığa benziyor" dediğimde kreşdeki arkadaşının da geçen hafta su çiçeği olduğu için okula gelmediğini söyledi, böylece taşlar yerine oturdu. Arkadaşının annesini aradım tablo tıpatıp aynı. Zaten kızım da artık saat başı çiçek dökmeye başlamıştı. Arkadaşına verilen ilaçların aynısını aldık. Bugün hastalığın 3. günü. Cumartesi döküntülerin başladığı ilk gündü. Ayakta ve gayet enerjik geçirdi. Pazar günü döküntüleri arttıkça halsizleştirdi. Kaşıntıları başladı. Eline bir pamuk verdim kaşınan yerleri hafif hafif tampon yaparak kaşımaya çalışıyor. Doktora telefon ettik. En önemlisi gözlerini korumanız dedi. Gece uyurken de kaşıntıları oluyor. Gözlerini kaşımasın yaralarını koparmasın diye tırnaklarını kısacık kestim, gece de benimle yatıyor en ufak kımıldamasında kalkıp hafif hafif ben kaşıyorum. İçi su dolu keseler kendiliğinden patlar kurursa iz kalmazmış aksi, dışarıdan etkiyle patlarsa yaraların izi kalırmış. Ellerini bile yıkamıyorum. Hiç bir yerine su gelmiyecekmiş. 5-10 gün arasında iyileşme gösterecekmiş. Şuanda en zor günlerindeyiz. Hiç iştahı yok ben de hiç bir şeye zorlamıyorum. Ellerinin içi, saç dipleri, ayak parmaklarının arası, kulak arkası, bu sabah dudağının üstünde iki tane, ağzının çevresi hep içi su dolu küçük yaralarla dolu. Kollarında ve bacaklarında yaralar daha az. En fazla gövdesinde ve yüzünde var. 
Hastalığın her türlüsü elbette çok kötü ama, su çiçeği geçiren çocuğun bağışıklık sistemi daha güçlü oluyormuş. 15 yaşından sonra geçirmek ise çok tehlikeliymiş. Bir çok yakınımız küçüğü de yanına sok O'da geçirsin diyorlar. Herhalde 10-15 gün sonra aynı şeyleri Müge ile yaşayacağız. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder